32 / 296
24
VALİMİZ SAYIN CÜNEYİT ORHAN TOPRAK’IN
KONYA’YA İLİŞKİN DÜŞÜNCELERİ
OUR GOVERNOR MR. CÜNEYİT ORHAN TOPRAK
AND HIS THOUGHTS ABOUT KONYA
Konya tarih boyunca çeşitli medeniyetlere ev sahipliği
yapmış, on bin yıllık geçmişini Anadolu Selçuklu Devletine
212 yıl başkentlik yaparak taçlandırmış ve bu sayede
neredeyse adım başı Selçuklu eseriyle donatılmış, gerek
doğal güzellikleri gerekse başta Hazreti Mevlana olmak
üzere tarihi ve kültürel değerleriyle herkes tarafından gelip
görülmesi gereken muazzam bir şehirdir.
Konya 40.838 km² alanıyla Türkiye’nin en büyük
yüzölçümüne sahip, 1 milyon 300 bini İl merkezi olmak
üzere, toplam 2 milyon 205 bin kişilik nüfusuyla Türkiye’nin
7. büyük İlidir.
Konya denince akla ilk gelen Hazreti Mevlana’dır. Hazreti
Mevlana bu topraklarda insanlara öğretisini, hoşgörüyle
yaklaşmayı, aşkın ateşini ve gözyaşını aşılamış birisidir.
Bugünde, gerek Konya’da yaşayan vatandaşlarımızın,
gerekse yerel yöneticilerimizin Mevlana’dan almış oldukları
bu ruhu devam ettirdiklerini, yine burada insanların
birbirine tahammül sınırlarının yüksek olduğunu, birbirlerine
Konya has been home to various civilizations throughout
history, it has crowned its ten thousand years history as the
capital of the Anatolian Seljuk State by being the capital for
212 years and thus equipped with almost Seljuk work of art,
with its natural beauties as well as its historical and cultural
values, especially Mevlana Celaddiin-i Rumi, it is an enormous
city that must be seen by everyone.
Konya, is Turkey’s largest area with 40.838km², including 1
million 300 thousand inhabitants in the city center, with a total
of 2 million 205 thousand inhabitants which makes it Turkey’s
7th largest province.
When it comes to Konya, the first thing that comes to mind is
Mevlana Celaddiin-i Rumi. Mevlana Celaddiin-i Rumi is one of
the people who instilled his teachings, tolerance, fire of love
and tears in these lands.
Today, you can see that both our citizens living in Konya
and our local administrators have continued this spirit that
they have received from Mevlana, and again here people’s
tolerant limits to each other is high and you can see that they