200
[RAHMETULLAHİ ALEYH]
[MAY GOD BE PLEASED]
THE PERSON WHO BUILT SEYDİŞEHİR,
HIS HOLINESS SAINT SEYYİD HARUN
SEYDİŞEHİRİ KURAN ZAT
SEYYİD HARUN VELİ HAZRETLERİ
Efendimiz Muhammed Aleyhisselamın Sallallahu Aleyhi ve Selem
soyundan geldiği için seyyid denilmiştir .Horasan bölgesinde doğ-
du, doğum tarihi belli değildir. Zamanın Alimlerinden ilim tahsil etti.
Amcası Horasan emiri idi.Onu vefatı üzerine bu göreve getirildi.
Bu göreve devam ederken, amcasının ve babasının kabrini ziyaret
etdiği bir sırada İlahi bir işaretle, Konya ilinde Küpe dağının doğu
eteklerinde bir şehir kurmak üzere, tacını tahtını bırakıp 40 yareni
ile birlikte yollara düştü. Hatun Saray köyüne geldiklerinde kardeşi
Seyyid Bedreddinin hastalığı ilerleyerek vefat etti, oraya defn
ettiler. Kabrinin bulunduğu yer Seyyid kabri ismi ile meşhur oldu.
Küpe dağının yerini tesbit ettikten sonra orada konakladılar. Veli bir
zatın geldiğini duyan pek çok Müslüman onu görmek için çevre
beldelerden akın etti. Eski bir yerleşim merkezinden kalan taşları
ve ağaçları alarak inşaata başladılar,inşaat esnasında Harunu
Veli Hazretlerinin bir çok kerametleri de görüldü. İnşaat ilerlerken
Beyşehir’de hüküm süren Eşrefoğluna, küpe dağının eteklerinde
yeni bir yerleşim yerinin kurulmakta olduğunu bildirirler, Eşrefoğlu
önce bu duruma çok sinirlenip beldenin kurulmasına mani olmak
istesede,Harunu Veli Hazretlerinin emir olma niyetinde olmayıp,-
yanlıca Allah rızasını düşünen bir zat olduğunu anlayınca en büyük
destekçilerinden biri olur. Hatta Seydişehir’de kurulan külliye için
bir vakıf bile tahsis etmiştir.Harunu Veli Hazretleri önce Ulu kapı,
Pazar kapısı ve Evliya kapsının yapılmasını emr etti. Bir mescid ve
medrese inşa ettirdi. Medresede halkı irşad etti, beldeye Ehli Sün-
net itikadının yerleşmesine de vesile oldu. Halifelerini anadolunun
çeşitli vilayetlerine gönderdi, Horasan evliyalarının Anadolu halkının
İslamiyeti kabul etmesinde katkısı çoktur.
Hamam, aşevi, dervişler için zaviye yaptırmıştır. Harunu Veli Haz-
retlerinin halkla arası iyi olduğu gibi Konya’daki sofilerle de arası
iyidir.Dediği Sultan ismindeki zat kendisini çok sever ziyarete gelir,
Seyyid Hazretleri de onu karşılamak için talebeleri ile yollara düşer.
Ilıca köyünün doğu taraflarında karşılaşırlar öğle vakti olmuştur,
fakat abdest almak için kimsede su bulunmaz. Harunu Veli hazret-
leri asasını yere vurur. Allahın izni ile su çıkar, bugün burası Dediği
Sultan pınarı ismi ile bilinen yerdir, Çilehanesinde vazifesini tamala-
manın huzuru ile inzivaya çekilir. 1320 senesinde vefat eder, yerine
önce kızı Halife Sultan sonra yeğeni Şeyh Musa geçer, beldeye
[Seyyidler şehri] Seydişehir denilmiştir. Şehir, Harunu Veli külliyesi
etrafında teşekkül etdiği için ve Anadolu Selçuklular döneminde
başka yerleşim yeri olmadığından seydişehiri onun kurduğu anla-
şılmaktadır. Seydişehirin merkezinde bulunan derici, manifaturacı,
ekmek fırını, kasap dükkanları aileye verilmiş,medresede de Seyyid
hazretlerinin soyundan gelen hocalar yıllarca ders vermiştir.
He was called as sayyid accepted as a descendant of the Islamic
prophet Muhammad (Peace Be Upon Him [PBUH]). He was born
in the Khorasan region, but his date of birth is not certain. He
received scholarship and knowledge from scholars of the time. His
uncle was the emir of Khorasan. Upon the death of his uncle, he
was assigned to this duty. While performing this duty, during his
visit to the cemeteries of his uncle and father, upon a divine sign,
he left his crown and throne and took to the roads with his 40
friends to build a city on the eastern foothills of Küpe mountain in
Konya province. When they arrived at Hatunsaray village, the dise-
ase of his brother, Sayyid Bedreddin, progressed and he passed
away, so they buried him here. The location of the grave became
famous with the name of Sayyid grave. After finding the Küpe
mountain, they stayed there. Many Muslims, who heard the arrival
of a saint, flocked in here from the surrounding towns to see him.
They took the stones and trees from an old settlement and started
the construction, during the construction, many miracles of His
Holiness Harunu Veli were seen. As the construction progresses,
Eşrefoğlu, who reigns in Beyşehir, is informed that a new settle-
ment is being established at the foothills of the Küpe Mountain.
Although Eşrefoğlu firstly gets very angry and wants to prevent
the establishment of the town, when he realizes that His Holiness
Harunu Veli does not intend to be an emir and he only thinks for
God’s sake, Eşrefoğlu becomes one of his greatest supporters.
He even allocated a foundation for the social complex established
in Seydişehir. His Holiness Harunu Veli first orders the construction
on the Ulukapı, Pazar gate and Evliya gate. He gets a mosque
and madrasah built. He acts of showing the true path to the
people in the madrasah, and leads pervading of Theology of the
Followers of Sunnah in the town. He sends his caliphs to various
provinces of Anatolia, furthermore, Khorasan saints contributed
a lot to the acceptance of Islam by the Anatolian people. He gets
bath, soup kitchen and zawiyah for dervishes built.
Sayyid Harunu Veli is on good terms with the public as well as
with the Sufis in Konya. The person named Dediği Sultan likes
him very much and visits him, Sayyid and his scholars take to
the roads to welcome him. They meet in the eastern side of Ilıca
town. It becomes time for noon prayer, but they cannot find water
to perform an ablution. His Holiness Harunu Veli hits his stick on
the ground. Water abstracts by God willing, today here is known
as Dediği Sultan spring. He lives in seclusion with the peace of
completing the undergo period of suffering. He passes away in
1320, first, his daughter, Halife Sultan, takes his place, then his
nephew, Sheikh Musa. The town is called Seydişehir (The Town of
Sayyids). Since the city was built around the Harunu Veli complex
and there was no other settlement during the Anatolian Seljuk
period, it is understood that he founded Seydişehir. Shops such
as Leatherman, draper, bakery, butcher in the center of Seydişehir
were granted to the family. In the madrasah, the hodjas descent
from Sayyid give lectures for years.